Karaahmetoğlu yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
„AfD, Srebrenitsa Soykırımı’nın 30. yıl dönümü vesilesiyle bugün yapılan tartışmada bir kez daha insanlık düşmanı yüzünü ortaya koydu. 1995 yılında 8 binden fazla Müslüman Boşnak’ın öldürüldüğü soykırım, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Avrupa topraklarında işlenmiş en ağır uluslararası hukuk suçu olmuştur.
AfD, böylesine bir tartışmayı utanmazca Müslümanlara saldırmak ve uluslararası alanda tanınan bir soykırımı küçümsemek için kullanıyor. Öyle ki, AfD’li bir milletvekili, kurbanları anmak için her yıl düzenlenen anma törenlerinin, örneğin Saraybosna’daki film festivalinden daha fazla önem taşımasının kendisini hayal kırıklığına uğrattığını ifade etti. Hatta, ‘bir trajediye dayanan ulusal bir kimliğin kimseye yardımcı olmayacağı’ şeklinde konuşmaya kadar vardı.
Bir diğer milletvekili ise, Srebrenitsa’nın bize Almanya’da ‘çok kültürlülüğü sona erdirmemiz’ gerektiğini hatırlattığını, yoksa iş işten geçeceğini söyledi. Bu tür açıklamalar, büyük bir skandal ve bu korkunç soykırımın tüm kurbanları ile geride kalanlarına atılmış bir tokattır.
O dönemde çocuk olan ve bugün hayatta kalan iki genç, bugün Federal Meclis’in locasında oturuyordu. Bu insanlar Almanya, onun parlamentosu ve bizim insan haklarına ve uluslararası hukuka olan tutumumuz hakkında ne düşünsünler, bu sesleri duyduklarında?
Bugün, bu partinin özgürlükçü-demokratik temel düzenimizde hala bir yeri olup olmadığını ya da bir yasaklamanın tek doğru yol olup olmadığını acilen sorgulamamız gerektiğini bir kez daha gözler önüne sermektedir.“
Ludwigsburg Milletvekili Karaahmetoğlu, Srebrenitsa Soykırımı’nın yalnızca tarihsel bir trajedi değil, aynı zamanda insanlık onuru ve demokrasi açısından da bir sınav olduğunu vurguladı. AfD’nin bu sınavda bir kez daha sınıfta kaldığını belirten Karaahmetoğlu, demokratik toplumun bu tür nefret söylemlerine karşı açık bir tutum sergilemesi gerektiğini ifade etti.
Öte yandan, anma töreninin sembollerinden biri olan “Srebrenitsa Çiçeği”, bugün Federal Meclis Genel Kurulu’nda anlamlı bir dayanışma görüntüsü oluşturdu. Aralarında göç geçmişi İslam coğrafyasına uzanan milletvekillerinin de bulunduğu çok sayıda parlamenter, bu özel günde yakalarında “Srebrenitsa Çiçeği”ni taşıdı. Bu çicek, insan haklarına ve tarihsel sorumluluğa duyulan bağlılığı da simgeliyor.
