12 Eylül’ü anlamak için gerçekten isimlere de bakmamız gerekiyor. “Mustafalar ölür, Allah davası ölmez, milliyetçilik yaşar” diyen ve nişanlısına, sevdiğine mutlu bir yuva kurması için Cenab-ı Allah’a dua ederek arkasında mektup bırakan PEHLİVANOĞLU’yu bilmek gerekir. Son günlerinde köydeki anasını rüyasında gören KERSE’yi unutmamak gerekir ki: “Ölsem de ben ölmem, varın siz anlayın!” diyen sözlerini, “İlay-ı kelimetullah!” diyen diller lâl olmaz. Allah diye inleyen güller solmaz. Tekbir getiren, teşbih eden güller solmaz. “Susmayacak Hakk’ın dili!” dörtlüğünü ezberlemek gerekir. Görevli sorar: “Son bir arzun?” Güler. Görevli hiddetlenir: “Sana son arzunu soruyom sen gülüyorsun.” Ve cevap verir: “Beni öldü bileceklere gülüyorum. Temizim, pakım, Allah’ıma kavuşuyorum. Daha ne isteyeceğim? Hazırım ben.” diyen ORKAN’ı ağlamadan anmak mümkün değil. İdam ipine giderken bir bayrak ve Kur’an-ı Kerim’i isteyen Baktemur’u ve canını almak isteyen cellatların bunu iki kez yapmalarını ben nasıl unutayım. “Ya ölmeden öldüler” diyerek işkenceyle Başbuğumuzu suçlamaya kalkışıp iftira atmak isteyenleri ve bu durum karşında imanlarına ve ülkülerine yenilmeyen DURACIK’ı, ESENDAĞ’ı ben nasıl unuturum. Ya 3 gün cezaevinde kalıp onu savunacak bir avukatımız bile olmayınca yanlışlıkla öldürülen KARAKAŞ için ben ne yapayım. İnfaz edileceği zamanı tam olarak bilmediği için adeta ölüm orucunda gibi ağzına su bile koymayan şehidimi ben nasıl unuturum. Hele ki bunun sebebini öğrendiğimde imanımdan şüpheleneceğim aklıma bile gelmezdi. Öldükten sonra vücuttan bazı dışkılar çıkar ya işte Fikri ARIKAN, dünya hayatının son bulacağı bir anda bile abdestini koruma gayretiyle hareket etmiş, cellat sandalyesini tekmelediğinde vücudundan hiçbir dışkı çıksın istememişti. Bu asalet, bu terbiye, bu tevekkül, bu iman kolay rastlanabilir bir durum değildir.12 Eylül öncesi ve sonrası şüheda olan yiğit ülküdaşlarımı rahmetle minnetle anıyorum. Ruhları şad Mekanları cennet olsun inşallah.
12 EYLÜL UNUTMADIK
Yiğit ülküdaşlarım şüheda edildi
Bir bir karatoprağa verildi
Genç yaşda anadan yardan seçildi
Unutmadık Kara 12 Eylülleri
Akşam olunca kararıyor her taraf
Bölünmüş insanlar olmuşdu taraf
Atıldı içimize iftira kin ve nifak
Unutmadık Kara 12 Eylülleri
Akşam atılırdı, gürül, gürül kurşunlar
Genclerimiz imanlı dillerinde tekbirler
Kardeşliğe doğru Hak yola yürüdüler
Unutmadık kara 12 Eylülleri
Eylülün onikisinde sustu silahlar
Ölmedi kardeşler, yollar kesilmedi
Dün atılan küfürler Bu gün edilmedi
Unutmadık Kara 12 Eylülleri
Adam pişkin pişkin yüzümüze baktı
Devletin televizyonuna ünüformalı cıktı
Sağ sol kavgasının olgunlaşmasını konuştu
Unutmadık Kara 12 Eylülleri.
Gençleri topladılar ceza evine attılar
Hücrelerde soğuk betonlara yatırdılar
Sağ sol diye bölünenleri hücrede birleştirdiler
Unutmadık Kara 12 Eylülleri.
“Bir sağdan bir soldan idam ettik”
Güya taraf tutmadık, tarafsız olduk
Aynı silahla kardeşi kardeşe sıktırdı
Ülkenin beyinlerini zindanlara tıktırdı
Unutmadık Kara 12 eylülleri
Senelerce seyirci oldular beklediler
Oniki Eylül’le kadar nice canlar yediler
Annelerin babaların yüreklerini yaktılar
Unutmadık unutmadık kara 12 Eylülleri.
Haber ve Fotoğraf Arşiv Doğan Tufan

