DİTİB Başkanı Dr. Muharrem KUZEY Mevlid Kandili Mesajı yayınladı

von Aytürk
A+A-
Reset

İnsanlığın beşiği Mekke’de, yapılan bir dua ile başladı kutlu doğumun hikâyesi. Hz. İbrahim’in gönlünde filizlenen, tevhid ve teslimiyetle olgunlaşan, zorlu imtihanlarla pişen ve sonunda Arş-ı Âlâ’ya ulaşan samimi bir duayla… Kâbe’nin taş taş yükselen duvarları arasında, naz makamına doğru yönelen bir dua ile…

İki çift el açılmıştı Rahmet-i Rahman’a o gün. Özgürlük mabedi Kâbe’yi yeniden inşa ederken acımız, kanamış, yorulmuş iki çift el… “Bizden kabul buyur!” (Bakara, 2/127) demişti Hz. İbrahim (a.s.). Çabamızı kabul buyur, emeğimizi kabul buyur, amelimizi kabul buyur… Ardından gelen niyaz, insanlık tarihinin akışını değiştirecek nitelikteydi: “Ey Rabbimiz!” diye yalvarmıştı o şefkatli baba. “Onlara, içlerinden bir elçi gönder ki; senin ayetlerini onlara okusun, onlara Kitabı ve hikmeti öğretsin ve onları arındırsın.” (Bakara, 2/129)

Babasının samimi duasına günahsız diliyle “Âmin” dedi İsmail (a.s). Küçük İsmail, günahsız diliyle “Âmin” dedi. Melekler de dedi, dağlar da taşlar da… O gün kutsal topraklara bir tohum atıldı.

Zaman geçti. Aylar, yıllar, asırlar birbirini izledi. Ve sonunda o dua, Hz. Âmine’nin rahminde yeşerdi. Mekke halkı bir sabah, Abdullah’ın emanetinin doğumuyla sevindi. Bu doğum yalnızca Mekke’yi değil, bütün dünyayı aydınlatacak bir başlangıcın habercisiydi. O bebek; atası İbrahim’in duası, kardeşi İsa’nın müjdesi ve annesi Âmine’nin rüyasıydı. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 4) O bebek, âlemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed Mustafa’ydı.

Sözü güzel, niyeti temiz, ahlakı güzeldi; peygamberlik vazifesi verilmeden önce bile çevresi tarafından güvenilirliğiyle, dürüstlüğüyle ve merhametiyle bilinirdi. Nitekim ilk vahyi aldığı sırada heyecan ve endişe ile evine döndüğünde, eşi Hz. Hatice’nin ona söylediği şu sözler, onun ne kadar yüksek bir ahlaka sahip olduğunun deliliydi: “Allah seni asla utandırmaz. Çünkü sen akrabalık bağlarını gözetirsin, daima doğru sözlü olursun. Muhtaçlara yardım eder, yoksullara destek olursun; misafirlerini ağırlarsın ve haksızlığa uğrayanların yanında yer alırsın.” (Buhârî, Bed’ü’l-vahy, 1)

Bizler peygamber olamayız elbette. Ama peygamber ahlakıyla ahlaklanabilir, onun gibi merhametli, adaletli, vefalı ve dürüst olabiliriz. Yeter ki onun izinden gitmeye kararlı olalım ve bu sözümüze sadık kalalım.

Balı anmak güzeldir; fakat sadece baldan söz etmekle ağız tatlanmaz. O baldan tatmak, onunla şifa bulmak gerekir. Asıl mesele balı yapabilmektir. Bu da arı gibi çiçek çiçek dolaşmayı, sabırla ve azimle çalışmayı gerektirir. Bizler, Rahmet Peygamberinin ümmeti olarak, arı misali gayretli ve üretken olmalıyız. Hem kendimize hem de insanlığa faydalı olmak için çalışmalıyız.

Aziz kardeşlerim, bugün geldiğimiz noktada Peygamberimizi anmaktan anlamaya geçme vaktidir. Onun kutlu hayatını sadece okumakla kalmamalı, o hayatı örnek almalı ve hayatımıza taşımalıyız. Bu amaçla her yıl Mevlid-i Nebi Haftası’nda Peygamberimin bir yönünü gündeme getiriyor, bu yönüyle toplumsal bir farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz.

Rebiülevvel ayının 12. gününe denk gelen 3 Eylül Çarşamba günü, hep birlikte Peygamberimizin doğumu vesilesiyle kutlanan Mevlid Kandili’ni idrak edeceğiz. Bu yıl, Peygamberimizin doğumunun 1500. Yılı olması hasebiyle Mevlid-i Nebi Haftası’nı çok daha büyük bir özenle değerlendirecek; onun asırları aşan kutlu mesajlarını daha gür bir sesle haykıracağız. Mevlid-i Nebi haftasının bu yılki teması „Peygamberimiz ve Aile Ahlakı.“ Bu vesileyle, aile bağlarımızı güçlendirmeye, sevgiyi, saygıyı ve vefayı ailemizin temel değerleri hâline getirmeye gayret edeceğiz. Rahmet Peygamberi şöyle buyuruyor: “Sizin en hayırlınız, ailesine karşı en hayırlı olanınızdır.” (Tirmizî, Menâkıb, 63) Bu müjdeye nail olabilmek için hep birlikte çaba göstermeliyiz. Rabbim, yuvalarımıza huzur, kalplerimize sevgi, ilişkilerimize merhamet nasip etsin. Ailelerimizi her türlü kötülükten muhafaza eylesin.

Bu vesileyle, Mevlid Kandilinin ve Mevlid-i Nebi Haftası’nın başta İslam âlemi olmak üzere bütün insanlığa hayırlar getirmesini temenni ediyorum, Mevlid-i Nebi’nin tüm dünyaya yepyeni bir doğuş, yepyeni bir diriliş getirmesini Yüce Mevla’mdan niyaz ediyorum.

Dr. Muharrem KUZEY / DİTİB Genel Başkanı

DİĞER HABERLER