Almanya’daki son 65 yılımızı değerlendirirken, dönerin toplumsal etkilerini düşünce insanlarının gözünden incelemeye devam ediyoruz. Anadolu’nun farklı bölgelerinden gelen insanlarımız, özellikle ülkemizden gelen olumsuz haberleri bir kenara bırakarak kendi işlerine odaklanmaya başladılar.
Farklı konularda beyin jimnastiği yaparak okuyucularımızın çeşitli düşüncelerine tercüman olmak ve empati kurmalarına katkı sunmak amacıyla, düşünen beyinlerden biri olan Ali Kaya ile bir araya geldik. Mesleği döner imalatçılığı olan ve bu alanda ciddi bir dağıtım ağına sahip olan Kaya ile, zaman zaman Milas Döner Genel Merkezi’nde buluşup Türklerin Almanya’daki geçmişini, bugünkü durumunu ve geleceğini tartışıyoruz. Ancak sohbet, farkında olmadan bir şekilde yine dönüp dolaşıp dönere geliyor.
Dönercilerimizin yükseliş hikâyesiyle başlayan sohbet, “İyi ki Almanya’ya döner getirdiniz” diyerek espri yapan Alman dostlarımızla noktalanıyor. Hem düşündüren hem gülümseten bu röportajı, “İyi ki okuduk” diyeceğinizden emin olarak sizlerle paylaşıyoruz.
Aytürk:
Sayın Ali Kaya, Türkiye’deki olumlu gelişmeleri yakından takip ettiğinizi tahmin ediyorum?
Ali Kaya:
Yeni bir umudun filizlenmesi bile çok önemlidir.
Aytürk:
Sizce bu süreç bir yol kazasına uğrayabilir mi?
Ali Kaya:
Sanmıyorum. Halkımız bu tür durumları daha önce yaşadı. Aynı şeyin tekrarlanacağını düşünmüyorum.
Aytürk:
“Yaşanan her olay bir tecrübedir” mi diyorsunuz?
Ali Kaya:
Tespitiniz çok doğru. Ancak coğrafyamızdaki gelişmelerin, gelecekte bizi rahatsız edebilecek bir yöne doğru evrildiğini de hepimiz fark ediyoruz.
Aytürk:
Sizce Türkiye’de barışa herkes sahip çıkar mı?
Ali Kaya:
Şu anda kimsenin aksi yönde düşündüğünü sanmıyorum. Size tamamen samimi bir şekilde söyleyeyim: Hemen herkes bu barış ortamına katkıda bulunmaya çalışıyor.
Aytürk:
Hiç karşı çıkan olmaz mı?
Ali Kaya:
Siyasi inat uğruna karşı çıkanlar elbette olacaktır. Ama bu yolda hoşgörüyle ilerlenmeli.
Aytürk:
Demokratik ortam geliştikçe bu sorunlar zamanla çözüme kavuşur diyebilir miyiz?
Ali Kaya:
Ben de aynı kanaatteyim.
Aytürk:
Sizce gelişen sürecin bölgeye yansıması nasıl olur?
Ali Kaya:
Ülke olarak kayıplarımızın rakamsal hesabına girmeden önce, kaybettiğimiz insan unsurunun çok fazla olduğunu görmeliyiz. Bu durum bizi “Nereye gidiyoruz?” sorusunu sormaya yönlendirmeli.
Aytürk:
Devlet şu anda “Nedir bu huzursuzluk?” diye dinliyor mu sizce?
Ali Kaya:
Bu kez devlet sadece dinlemiyor, aynı zamanda şefkatini de göstermeye çalışıyor. Bu da fark ediliyor ve Türkiye, barışın yol haritasını heyecanla bekliyor.
Aytürk:
Sizce “Terörsüz Türkiye” dönemi, doğuya nasıl yansır?
Ali Kaya:
İnanın, olumlu gelişmelerin sonuçlarını düşünmek bile beni heyecanlandırıyor. Yerli ve yabancı yatırımlar doğuya artacak. İnsanımız korkmadan, çekinmeden ülkenin her köşesine gidebilecek. Gençlerimiz hem Munzur Çayı’nın hem de Manavgat Şelalesi’nin akışını hayranlıkla izleyebilecek. Halaylar, horonlar, zeybekler ve zılgıtlar bir kültür şöleni olarak ülkemizin her köşesinde ortak sevinçle karşılanacak. Sevinç, vizyon, üretim ve moral getirir. İstanbul Boğazı’ndaki köprülerden geçerken ya da doğudaki tarih ve kültür zenginliklerini keşfederken herkes kendini “Bu vatan benim” diyerek huzurlu hissedecek.
Aytürk:
Peki son aylarda sıkça kullanılan “Terörsüz Türkiye” söylemi, Almanya’da siz iş insanlarını nasıl etkiliyor?
Ali Kaya:
Türkiye bugün bile barış iklimini hissediyorsa, bu bizlere Almanya’da da olumlu yansıyor. Öncelikle motivasyonumuz arttı. Satışlarım arttı desem “Ne alaka?” diye düşünebilirsiniz, ama çok daha iyi işime odaklanıyorum. Türkiye ile ilgili tatil hayallerim yerini yatırım hayallerine bıraktı.
Aytürk:
Bunlar ilginç bilgiler, Ali Bey.
Ali Kaya:
Almanya’daki geleceğimiz belki çok fark edilmiyor ama iş insanlarımız sayesinde olumlu yönde şekilleniyor.
Aytürk:
“Dönerciler de Almanya’da geleceğimizi şekillendiriyor” dediniz, bunu biraz açar mısınız?
Ali Kaya:
Bizim insanımız çalışkandır. Bir kez motive oldu mu, alın teriyle para kazanamayacağı sektör yoktur. Ama dönercilerimiz, sayı, ciro ve tanınırlık açısından Amerikan ve İtalyan yemek- fast food zincirlerini çok geride bıraktı.
Aytürk:
On binlerce döner esnafımız Alman medyasında sıkça yer buluyor. Entegrasyon ve kültürlerarası diyalog açısından geleceği nasıl görüyorsunuz?
Ali Kaya:
Aydınlık bir geleceğin izlerini şimdiden görebiliyorum. Başarılı her döner esnafı, ülkemizin güzel yüzünü temsil ediyor. Düşünün, bu ülkede her gün ortalama 750 bin ila 1 milyon arası döner satılıyor. Bu ne demek biliyor musunuz?
Aytürk:
Sizce ne demek?
Ali Kaya:
Yüzbnlerce insan acıktığında dönerle birlikte Türkiye’yi hatırlıyor.
Aytürk:
(Gülüyor) Harika bir cevap oldu, lütfen devam edin.
Ali Kaya:
(Gülüyor) Samimiyetle söylüyorum. Bazen Alman arkadaşlarım bana, “İyi ki Almanya’ya döner getirdiniz, size ne kadar teşekkür etsek azdır” diyorlar.
Aytürk:
Dönerin Almanya’daki farkında olmadığımız başka etkileri var mı sizce?
Ali Kaya:
Elbette var. Almanların acıktıklarında döner dükkanlarına gelmesi çok anlamlı. Acıkınca geliyorlar, değil mi? Bu hissi iyi anlamak gerek, Almanya’da bize uyum sağlamış, bizimle ilişki kurmuş ve bize saygı duyan bir müşteri profili olusmuş demektir.
Aytürk:
Yani bizden uyum ve entegrasyon bekleyenler, bir yandan da bizi kabullenerek reintegrasyon süreci gelişiyor, öyle mi?
Ali Kaya:
Aynen öyle. Ürünümüzü zevkle yemek için bize gelen bir Alman, bizim mutfağımıza uyum sağlamış demektir.
Aytürk:
Dönerin entegrasyona katkıda bulunduğunu neye dayanarak söylüyorsunuz?
Ali Kaya:
Almanya’da yapılan bir araştırmada, her yıl Almanların en çok kullandığı kelimeler arasında „döner“in yer aldığı belirtiliyor. Buradan yola çıkarak, insanların döner aracılığıyla bizleri daha iyi tanıdığını söylemek istiyorum.
Aytürk:
O zaman döner entegrasyona katkı sağlıyor diyebilirmiyiz?
Ali Kaya:
Kesinlikle. Döner, Almanya’ya milli gelir sağlıyor; biz imalatçılar için ciro artışı, çoğu Alman olan yaklaşık yarım milyon insana da istihdam anlamına geliyor. Ayrıca halkımız için de Türkiye’ye ait pozitif bir damak tadı imajı oluşturuyor.
Aytürk:
Sizi uzun yıllardır takip ediyoruz. Çalıştığınız sektörü en iyi analiz edenlerden birisiniz. Dönerle ilgili kısa ama etkili bir cümle kurmanızı istesek, ne dersiniz?
Ali Kaya:
“Döner verbindet – Döner birleştirir” derim.
Aytürk:
“Harikasını” – çok güzel bir kelime oldu. Bunu röportajın başlığı yapabilir miyiz?
Ali Kaya:
Usta sizsiniz, cümleleri çok güzel kuruyorsunuz; okuyucuyu adeta mest ediyorsunuz. Yazıyı istediğiniz şekilde düzenleyebilirsiniz. Biz sadece mesleğimizi en iyi şekilde yaparak, müşterimize en iyisini sunmak isteyen bir ürün imalatçısıyız.
Aytürk:
Çok güzel bir sohbetti, teşekkür ederim.
Ali Kaya:
Benim için de çok keyifliydi. Türkiye’deki barış sürecine ve Almanya’daki döner esnafımıza verdiğiniz destek için teşekkür ederim. İnsanımıza önemli mesajlar iletme fırsatı sundunuz, asıl ben teşekkür ederim.