Melek Armutçi yazdı: Evde Bakım mı, Huzurevi mi?

von Aytürk
A+A-
Reset

Almanya’daki Türk Aileleri İçin Zor Ama Önemli Bir Karar

Almanya’da yaşayan Türk toplumunda yaşlı nüfus her geçen yıl artıyor. Birçok aile için anne, baba ya da büyükanne-büyükbabanın bakımı artık önemli bir gündem maddesi hâline gelmiş durumda. Bakım ihtiyacı ortaya çıktığında ise aileler çoğu zaman şu soruyla karşı karşıya kalıyor: Evde bakım mı daha doğru, yoksa huzurevi mi?

Bu soru sadece tıbbi değil, aynı zamanda kültürel, duygusal ve vicdani bir boyut da taşıyor.

Türk Ailelerinde Evde Bakım Geleneği

Türk toplumunda yaşlıya bakmak, uzun yıllardır aile içi bir sorumluluk olarak görülüyor. “Anne babayı huzurevine vermek” hâlâ birçok aile için zor kabul edilen bir düşünce. Bu nedenle Almanya’da yaşayan Türk ailelerin büyük bir kısmı, bakım ihtiyacı doğduğunda evde bakım (ambulante Pflege) seçeneğine yöneliyor.

Evde bakım sayesinde yaşlı birey, kendi evinde, alışık olduğu çevrede yaşamaya devam ediyor. Bu durum özellikle Türk büyükleri için çok önemli. Tanıdık bir ortam, ana dilini konuşabilme ve kültürel alışkanlıkların korunması, yaşlıların hem ruhsal hem de fiziksel sağlığını olumlu etkiliyor.

Ayrıca Almanya’daki birçok Pflegedienst, Türkçe konuşan personel ile hizmet veriyor. Bu da özellikle dili yeterince bilmeyen yaşlılar için büyük bir avantaj sağlıyor.

Aileler İçin Zorluklar da Var

Ancak evde bakım her zaman kolay değil. Bakımın bir kısmı aile bireyleri tarafından üstlenildiğinde, bu durum özellikle çalışan çocuklar için ciddi bir yük oluşturabiliyor. Zamanla yorgunluk, stres ve tükenmişlik yaşanabiliyor. Ayrıca ileri derecede demans, sürekli gözetim gerektiren hastalıklar veya ağır bakım durumlarında evde bakım yetersiz kalabiliyor.

Bu noktada ailelerin, “Her şeyi biz yapmak zorundayız” düşüncesiyle kendilerini zorlamamaları gerektiğini vurgulayan uzmanlar, profesyonel destek almanın bir ihtiyaç olduğunu hatırlatıyor.

Huzurevlerine Bakış Değişiyor mu?

Huzurevleri (Pflegeheim), Türk toplumunda hâlâ mesafeli yaklaşılan bir seçenek olsa da, son yıllarda bu algı yavaş yavaş değişmeye başladı. Özellikle 24 saat bakım gerektiren durumlarda huzurevleri, hem yaşlı birey hem de aile için güvenli bir çözüm sunabiliyor.

Buna rağmen dil, yemek kültürü ve dini hassasiyetler, Türk ailelerinin huzurevlerine karşı en büyük çekinceleri arasında yer alıyor. Bu nedenle kültürel açıdan duyarlı bakım sunan kurumların sayısının artırılması büyük önem taşıyor.

Hangi Durumda Evde Bakım Daha Uygun?

Uzmanlara göre şu durumlarda evde bakım Türk aileleri için daha uygun bir seçenek olarak öne çıkıyor:

  • Bakım ihtiyacı hafif veya orta düzeydeyse
  • Yaşlı birey kendi evinde kalmak istiyorsa
  • Aile bireyleri belirli ölçüde destek verebiliyorsa
  • Türkçe iletişim ve kültürel hassasiyetler önemliyse

Bu koşullarda evde bakım, hem yaşlı bireyin huzurunu koruyor hem de aile bağlarının güçlenmesine katkı sağlıyor.

Karar Vicdani Değil, Bilinçli Olmalı

Evde bakım ya da huzurevi tercihi, Türk toplumunda çoğu zaman vicdani bir mesele olarak görülüyor. Oysa uzmanlar, bu kararın suçluluk duygusuyla değil, bilinçli ve gerçekçi bir değerlendirmeyle verilmesi gerektiğini vurguluyor.

Önemli olan, yaşlı bireyin en iyi bakımı, en güvenli ve en saygılı şekilde alabilmesidir. Almanya’daki bakım sistemi, doğru bilgilendirme ve profesyonel destekle Türk aileleri için de birçok çözüm sunmaktadır.

DİĞER HABERLER