KONAD Sosyal ve Siyasal Araştırmalar Merkezi Başkanı Sait Özcan, İran ve İsrail arasındaki mevcut krizin yayılma riskine karşı önemli bir uyarıda bulundu. Özcan, bölgedeki gerginliğin yalnızca yerel bir sorun olarak kalmaması, uluslararası bir savaşa dönüşme potansiyeline sahip olduğunu vurguladı. Dünya genelinde barışın korunabilmesi için diplomatik çözüm yollarının ivedilikle devreye sokulması gerektiğini belirtti.
KONAD Başkanı, İran ile İsrail arasındaki giderek artan gerginliğin, yalnızca bölgesel güvenliği değil, küresel güvenliği de tehdit ettiğini ifade etti. Özellikle Orta Doğu’nun stratejik önemi göz önünde bulundurulduğunda, yaşanan çatışmaların yalnızca İran’ı ve İsrail’i değil, çevre ülkeleri ve dünya genelindeki büyük güçleri de etkileyebileceğini söyledi. Bu tür krizlerin hızla tırmanarak ülkeler arası doğrudan çatışmalara yol açabileceği konusunda uyardı.
Özcan, uluslararası toplumun bu konuda daha fazla sorumluluk alması gerektiğine de değindi. Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası organizasyonların, tarafları müzakerelere ve diyalog sürecine teşvik etmesi gerektiğini belirterek, askeri çözüm yerine barışçıl yolların ön planda tutulmasını savundu. Ayrıca, ekonomik ve diplomatik baskıların daha etkili bir şekilde kullanılabileceğini ifade etti.
KONAD Başkanı, savaşa sürüklenen ülkelerin yalnızca askeri kayıplarla değil, aynı zamanda ekonomik ve insani krizlerle de karşı karşıya kalacaklarını hatırlatarak, uluslararası barışın korunabilmesi için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğinin altını çizdi. Son olarak, bölgedeki gerginliğin yayılma riskinin önüne geçilmesi için daha fazla işbirliği ve anlayış gerektiğini vurguladı. Tarafların, birbirine ve bölgeye daha fazla zarar vermeden derhal barış masasına dönmeleri gerektiğini belirtti.
İran-İsrail Krizi: Bölgesel Güvenlik Tehdit Ediliyor ve Küresel Savaş Riski Artıyor
İran ve İsrail arasındaki artan gerilim, yalnızca bölgesel güvenliği tehdit etmekle kalmayıp, küresel savaş riski taşımaktadır. Her iki taraf da daha fazla gerginlik yaratmamalıdır. Uluslararası toplum, diplomatik çözüm için daha fazla sorumluluk almalı ve barış masasına dönmelidir.
