Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

Bayerisches Polizeisportkuratorium - Innen- und Sportminister Joachim Herrmann gratuliert zum 75jährigen Jubiläum und lobt erfolgreiche Arbeit - Sport unverzichtbarer Bestandteil des Polizeiberufs

 

Bayerns Innen- und Sportminister Joachim Herrmann hat bei der heutigen Feierstunde in Schönau am Königssee dem Polizeisportkuratorium zum 75jährigen Bestehen gratuliert: "Herzlichen Glückwunsch zu einem Dreivierteljahrhundert hoch engagierter und erfolgreicher Arbeit – sei es für den Leistungssport, den Dienstsport oder zur Erhaltung der Gesundheit unserer Polizistinnen und Polizisten". Das bayerische Kuratorium habe schon früh die Zeichen der Zeit erkannt und auch erheblichen Einfluss auf die Gestaltung des Dienstsportes in ganz Deutschland genommen: "Die ersten Ansätze zum Präventionsgedanken stammen von der Bayerischen Polizei", betonte Herrmann. "Unsere Polizei übernahm mit der Einführung neuer Sportangebote sowie Gesundheits-  und Präventionsangeboten schon früh eine Vorreiterrolle."  Der Polizeisport sei wichtige Grundlage für die hervorragende Leistungsfähigkeit der Polizeibeamten und damit auch ein unverzichtbarer Bestandteil des Polizeiberufs. "Sicherheit braucht Fitness! Ich danke allen Polizeikräften, die sich durch regelmäßiges Training fit halten, um im Ernstfall den längeren Atem zu haben", so Herrmann. 

Das Bayerische Polizeisportkuratorium gehe mit der Zeit und reagiere auf geänderte Anforderungen im Polizeidienst. "Hier achten wir stets auch auf neueste sportwissenschaftliche und polizeiliche Erkenntnisse. Die entsprechenden Richtlinien werden regelmäßig angepasst."

Nach außen hin sichtbar wird der Polizeisport vor allem durch die vielen erfolgreichen sportlichen Repräsentantinnen und Repräsentanten. Herrmann:  "Sie sind nicht nur Vorbilder, sondern auch Botschafter unserer Polizei. Die Liste der vielen sportlichen Erfolge ist ein eindrucksvoller Beleg, dass unsere Bayerischen Polizistinnen und Polizisten mit glänzenden Leistungen aufwarten." Zu den vielen Erfolgen zählt laut Herrmann vor allem die seit 2012 an­ge­botene Spitzensport­förderung bei der Bayer­ischen Polizei. "Hoffnungsvolle junge Sportlerinnen und Sportler können Sport und Beruf optimal mitei­nander verbinden. Sie genießen eine praxisnahe Polizeiaus­bildung mit mo­dernsten Metho­den und zugleich wird es ihnen ermöglicht, ihr Hochleistungs­training zu absolvieren", so der Minister.

Auch das Polizeisportkuratorium ist im Wettkampfbereich aktiv. In den letzten 75 Jahren hat es mehr als 260 Meisterschaften – national wie international – ausgerichtet. "Die hohe Qualität seiner Meisterschaften ist daher überall bekannt", so Herrmann.

 

 

 

BERLİN (AA) - Almanya'nın başkenti Berlin'de düzenlenmesi planlanan Filistin Kongresi'nin, Alman hükümeti tarafından engellenmeye çalışıldığı öne sürüldü.

Kongreyi organize edenlerin avukatı Nadija Samour, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kongrenin, toplanma özgürlüğü yasasından dolayı yasaklanamadığı ve bu yüzden polisin mümkün olan her türlü engellemeye başvurduğunu belirtti.

 

Kongrenin düzenleneceği salonun yangın koruma sistemi, işletme sahibinin ruhsatı, salonun hazır olmadığı gibi bahaneler öne sürüldüğünü kaydeden Samour, "Ayrıca şimdi de Gazze'de bir süre halkın sağlığı için Şifa Hastanesi'nde doktor olarak çalışan ana konuşmacı Gassan Ebu Sitte'nin havaalanında tutulduğunu duyduk, ülkeye girişinin engellendiği belirtiliyor. Bunun için hiçbir yasal temel ve sebep yok. Ebu Sitte, Glasgow Üniversitesi'nde dekan. Tehlikeli bir insan olduğunu ya da şiddeti teşvik eden bir kişi olduğunu düşünmüyorum. Tam tersi." ifadesini kullandı.

Ebu Sitte'nin ülkeye girmesi için acil başvuru yaptıklarını dile getiren Samour, burada kongrenin yapılmaması için bürokratik engeller getirilmek istediğini ve "en üstten baskı yapıldığını" ileri sürdü.

 

Avukat Samour, "(Bu baskı) Alman hükümetinden, Berlin eyalet hükümetinden, sivil toplumdan geliyor." dedi.

Berlin'de çok sayıda Filistinlinin yaşadığından ve Almanya'nın başkenti olduğu için kongrenin bu kentte düzenlendiğini aktaran Samour, "Kongrede ateşkes, (İsrail’e) silah sağlanmasının hemen durdurulması, sadece İsrail'in değil Gazze'deki suçlara katıldığı için Almanya'nın da hesap vermesi talep ediliyor." ifadesini kullandı.

Filistin Kongresi, polisin salonda yaptığı incemeler nedeniyle öngörüldüğü saatte başlamadı.

 

Salonun bulunduğu binanın önünde yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı ve çok sayıda Filistin yanlısının toplandığı görüldü. Burada yapılan gösteride Filistin yanlısı sloganlar atıldı.

Bu arada en az bir kişinin gözaltına alındığı belirtildi.

Bereket ayı Ramazan finali olan Ramazan Bayramı sevinci başladı. DİTİB Kuzey Bavyera Eyalet Birliği Başkanı Uğur Cankurt yaptığı açıklamada, “Bu aydan daha güzel bir ay olmadığını belirtir hocalarımız ve misafir konuşmacılarımız. Bu vesile ile tuttuğumuz oruçlarımızın sevabının yazılacağı bir dönemin sonunda savaş bölgelerinden gelen heberlerin burukluğu içerisinde bir bayram kutluyoruz. Çocukların ölmediği, sivil insanların zarar gömediği mümkün ise hiç çatışmanın. Olmadığı bir dönemin özlemi içerisinde bayramı kutlamak istiyoruz.” dedi.

 

Başkan Cankurt özellikle gençlerimizin yaşadığımız Almanya’nın kültürel sorunları ile de ilgilenmesini isteyerek, “Gençlerimizin Türk – Alman İlişkileri konusundaki bilgilerini artırması çok önemlidir. Bu konuya birinci derece de önem vermelerini istiyoruz. Alman arkadaşlarıündan bile ileri d[zeyde bilgilenecek gençlerimzin bu özelliği bizim için önemli bir zenginliktir. İsteyen şube, dernek veya ve derneklerimize bu alanda konuşmacılar tahsis edip proğramlar yapabilmelerine katkı sağlayacağız. Çünkü iki milletin yaşanmış tarihlerinin ortak hikayeleri ileride derneklerimizde yöneticilik yapacak gençlerimize öğretilmesinin önemi tartışılmayacak kadar zaruret arzetmektedir.” şeklinde konuştu.

 

Birlindiği gibi kuruluşundan bu yana DİTİB Kuzey Bavyera Eyalet Birliği, kültürel programlara büyük önem veriyor ve bu alanda ilginç kültür tarihi proğramları düzenliyor.

 

 

Nürnberg kentinde Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Merkez Eyüp Sultan Camii’ni ziyaret eden Büyükşehir Belediye Başkanı Marcus König cemaatle bayramlaştı.

Sabahın erken saatlerinde DİTİB Merkez Eyüp Sultan Camii’ne akın eden binlerce Müslüman, bayram namazı eda etmek için aynı anda saf tuttu.

 

Camiyi ziyaret eden Büyükşehir Belediye Başkanı Marcus König’i, Nürnberg DİTİB Dini Danışma Kurulu Başkanı Necmettin Saydan, dernek başkanı Hasan Arslan ve yöneticiler karşıladı.

Cemaatin bayramını kutlayan Büyükşehir Belediye Başkanı Marcus König, “Bugün aranızda olmaktan çok mutluyum. Hepiniz Nürnberg’in bir parçasısınız. Biz hep birlikte köprü vazifesi görerek özellikle kriz ve savaş zamanlarında birbirimizle iletişim içerisinde olmalıyız” dedi.

 

İnançların birleştirici ve dayanışmayı sağlayıcı bir özelliği olduğunu vurgulayan König, “Oruç, tüm semavi dinlerde olan bir ibadet ve bizi birleştiren bir unsurdur. Özellikle Ramazan ayında zor durumda olan tüm insanları düşünmeli ve desteklemeliyiz. Bugün bayram gününde dünya genelindeki savaşlarda hayatını kaybeden insanları düşünmemiz gerekiyor. Savaşın kazananı olmaz, her iki taraf da kaybeder. Acı ve gözyaşı son bulmalıdır” şeklinde konuştu.

Nürnberg DİTİB Dini Danışma Kurulu Başkanı Necmettin Saydan ve dernek başkanı Hasan Arslan da, Büyükşehir Belediye Başkanı Marcus König'in ziyaretinden duyduğu memnuniyeti ifade ederek teşekkür etti.

 

Bayramlaşmanın ardından Büyükşehir Belediye Başkanı Marcus König, dernek yönetimi tarafından Ramazan çadırına davet edildi ve burada ağırlanarak ikramda bulunuldu.

 

Haber ve resimler: Ercüment Aydın / Köln

 

 

 

 

 

Çiloğlu Grubunun Bavyera Bölge Müdürü Ümit Akkoyun iftar yemeği verdi. Nürnberg Dokur Catering firmasının toplantı salonundaki iftar programına Bavyera’nın değişik kentlerinde gıda sektöründe faaliyet gösteren gıda toptancıları, market sahipleri ve Kültür, Tarih ve Entegrasyon Araştırmalar Enstitüsü (İKG) Başkanı Dr. Latif Çelik katıldı.

 

Ümit Akkoyun, “Çiloğlu Grubu çalışanları olarak bizler, Çiloğlu markalı Türk gıda ürünlerini ‘Çiloğlu olsun afiyet olsun’ sloganıyla Avrupa pazarında dağıtılmasını, pazarlamasını şeffaf çalışma prensibiyle, yüzde yüz müşteri memnuniyeti doğrultusunda yapmaktayız. Avrupa gıda pazarı liderliğine ilerlemeye devam eden firmamız, sektörünün en temel taşlarının; insan sağlığı mekanizması üzerine kurulması gerektiği bilincinde olarak ürünlerimiz helal gıda kriterlerine uyumlu ve sağlığa uygun şartlarda geliştirilmektedir” dedi.


Türk – Alman Kültür tarihçisi Dr. Latif Çelik ise yaptığı kültür tarihi sunumunda, “Kültür tarihini iyi bilen milletler geleceğe sağlam yürüyenlerdir. İKinci Viyana kuşatması sonrası Almanya içlerine esir olarak gele Türkler ile kahveyi tanıyan Almanlar uzun yıllar Türk içkisini manasında “Türkentrank” olarak adlandırdılar. Katolik ana okullarındaki kahve Türküsünün sözlerini okududuğunuzda bunu daha iyi anlar, kahveye olan tarihi kayıtları hayretler içinde kavrayabilirsiniz. Türk Kahvesi Avrupa aydınlanmasına Türklerin hediyesi ve  kültür şokudur” şeklinde konuştu.

 

 

 

 

 

 

 

 

Başkan Dr. Çelik mesajında, “Tiyanşan’dan Kerkük’e, Pamir Dağlarından Hun illerine kadar, kardeş boyların kadim halklarına mutluluklar dileyerek, savaşların durmasını ve çocukların ölümüne engel olunmasını diliyoruz.

 

Emperyalist duyguları din savaşlarına çevirmek isteyenlere insanlık fırsat vermemeli, aklı başında olan tüm insanlar yeni bir silahlı kargaşanın insanlığın en büyük tahribatı olacağını anlayarak çatışma bölgelerine silah satmayı durdurup insanlığın mutlu omasının önündeki engelleri kaldırmalıdırlar.

 

Bu vesile ile Türk Dünyasına, bütün İslam Alemine ve insanlığa Ramazan Bayramının hayırlara vesile olmasını diliyorum” şeklinde mesaj verdi.

 

IKG Başkanı Dr. Latif Çelik, değişik zamanlarda verdiği birlik ve beraberlik mesajları ile tanınıyor.

Avrupalı Türkler adına yaptığı sosyo-kültürel araştırmalar ile tanınan KONAD- Sosyal ve Siyasal Araştırmalar Kurumu Başkanı Sait Özcan, Avrupalı Türklere yönelik Bayram mesajı yaynladı.

 

Mesajında dünyadaki savaşlara dikkat çeken KONAD Başkanı Özcan, “Bu önemli günde kalpleri yaklaştırıp yüzleri güldürüen bayramın maneviyatını doya doya yaşamalıyız. Özellikle Türk Dünyasının birlik olması, Türk Türklerin birliğinin mutluluk olmasını hepimiz kalbimizin en sıcak köşesinde saklamalıyız. Adriyatik’ten Çin Denizi’ne başta Türk Milleti ve İslam Dünyasının bayramını kutluyorum” dedi.

 

KONAD Başkanı Sait Özcan Mayıs ayı ortasında Almanya Türkleri’nin siyasi eğilimleri ile ilgili yeni bir araştırma yapacaklarını belirtti.

 

 

Zahlreiche Bürgerinnen und Bürger aus Würzburg und dem Umkreis beteiligten sich bereits an der Aktion „Portraits gegen Hass - Würzburg gegen Extremismus“ des Künstlers Phil Splash, auch bekannt als „the million painter“. Seit Anfang März erhielt er mehr als 100 Fotos von Menschen zugesendet, die Gesicht gegen rechtsextreme Ideologien und für Demokratie und Vielfalt zeigen wollen. Auf Grundlage dieser Fotos zeichnete Phil Splash die „Portraits gegen Hass“ - auf Artikel 1 des Deutschen Grundgesetzes als Hintergrund, was sie zu einem individuellen Symbol für Toleranz und Vielfalt werden lässt.

Etliche Portraitierte selbst waren am 4. April zur Eröffnung der Ausstellung ins Obere Foyer des Rathauses gekommen. Bürgermeister Martin Heilig lobte in seinem Grußwort „dieses wirklich nicht alltägliche Format des Widerstands als Zeichen gegen Extremismus jedweder Art“. Widerstand könne und müsse vielfältig sein, damit er große Wirkung entfalte, so Heilig.„Phil Splash hat gemeinsam mit Bürgerinnen und Bürgern einen ganz besonderen Weg des Widerstands gefunden. Wer durch die Ausstellung geht, wird auf Gesichter schauen, die sich aktiv gegen jegliche Form von Hass aussprechen. Die sich für Frieden stark machen. Für Toleranz. Und für Vielfalt.“ Heilig dankte dem Künstler für sein „außerordentlich großes Engagement“ und ließ sich noch während der Ausstellungseröffnung ebenfalls portraitieren.

 

Unterstützung erhält die Aktion „Portraits gegen Hass - Würzburg gegen Extremismus“ auch von oberster Stelle: Oberbürgermeister Christian Schuchardt lässt sich am 24.4 portraitieren.

 

Die Ausstellung kann noch bis 29.4. zu den Öffnungszeiten des Rathauses besichtigt werden. Diese sind Montag bis Donnerstag von 8 - 18 Uhr, Freitag von 8 - 13.30 Uhr.

Bis 15. April nimmt Phil Splash unter Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein! noch Fotos entgegen.

 

 

Türk mutfağının serinletici ve besleyici bir çeceği olan HAYDİ ayranları, kökeni Türkiye'ye dayanan ve Almanya’da modern Lactalis tesislerinde birçok farklı versiyon olarak üretilen bir içecek türüdür. Bu geleneksel içecek, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından da birçok fayda sunar. İşte HAYDİ ayranlarının lezzet ve sağlığa olan katkılarını öne çıkaran bazı bilgiler:

Lezzet açısından, HAYDİ ayranları Türk mutfağının ferahlatıcı ve doyurucu bir içeceği olarak öne çıkar. Yoğurdun hafif ekşimsi tadıyla tazelik veren haydi ayranları, zengin kalorisi olan bir içecektir. Ana maddesi Güney Almanya Dağları eteklerindeki kooperatiflerin taze sütleri olan bu içecek, aynı zamanda ferahlatıcı bir lezzet sunar. Özellikle sıcak yaz günlerinde tüketildiğinde, HAYDİ ayranları serinletici etkisiyle vücuda tazelik ve canlılık verir.

 

Sağlık açısından, HAYDİ ayranları son derece faydalı bir içecektir. Yoğurdun içeriğinde bulunan probiyotikler sindirim sistemi sağlığını destekler ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Ayrıca, yoğurt kalsiyum, protein ve diğer önemli mineraller bakımından zengindir, bu da kemik sağlığını destekler ve kas gelişimine yardımcı olur. İçerisine eklenen taze malzemeler ise vitamin ve antioksidanlar bakımından zengindir, bu da vücudu serbest radikallerin zararlı etkilerinden korur ve genel sağlığı iyileştirir.

HAYDİ ayranları, sindirimi kolaydır ve hafif bir içecektir. Özellikle ağır yemeklerin ardından ve milli zemeklerimizden biri konumuna gelen döner ile tüketildiğinde sindirimi destekler ve hazımsızlık gibi sorunların önlenmesine yardımcı olur. Ayrıca, içeriğindeki tuz oranı dengeli olduğu için, vücudun sıvı dengesini korur ve susuzluğu giderir.

 

Sonuç olarak, HAYDİ ayranları Türk mutfağının önemli bir parçasıdır ve lezzetinin yanı sıra sağlık açısından da birçok fayda sunar. Geleneksel tariflerle hazırlanan bu içecek, ferahlatıcı özelliğiyle yaz aylarında özellikle tercih edilir. Sağlıklı ve lezzetli bir içecek arayanlar için Almanya Würzburg da üretilen HAYDİ ayranları, mükemmel bir seçenektir ve Türk mutfağının zenginliklerinden biri olarak, yüz milyonlarca insan tarafından tercih edilen bir içecek olarak öne çıkmaya devam edecektir.

 

Bu vesile ile Ramazan Bayramınızı en içten dilekler ile kutluyorum.

 

 

 

 

Değerli arkadaşlar, Sevgili Türk İşadamları,

 

Almanya, dünya ekonomisinin en büyük oyuncularından biri olarak öne çıkan, sanayisi, teknolojisi ve ihracatıyla dikkat çeken bir ülkedir. Almanya'nın ekonomik başarısının temelinde yüksek kalitede ürünler, güçlü endüstriler ve nitelikli iş gücü yer almaktadır. Bu başarıya katkıda bulunan unsurlardan biri de Almanya'da yaşayan göçmen topluluklarıdır. Türk iş insanları da, Almanya'nın ekonomik kalkınmasında önemli bir role sahip olabilirler. Ancak bu rolü oynamak için belirli stratejiler ve adımlar gereklidir.

 

Birincisi, Türk iş insanlarının Almanya'ya katkı sağlaması için yeni iş fırsatları arayışında olmaları önemlidir. Almanya, dünya ticaretinde önemli bir oyuncu olduğundan, çeşitli sektörlerde yatırım yapma ve işletme fırsatları sunmaktadır. Türk iş insanları, özellikle inşaat, otomotiv, gıda, sağlık ve teknoloji gibi sektörlerde faaliyet göstererek Alman ekonomisine katkı sağlayabilirler. Yeni işletmeler açarak istihdam yaratmak ve yerel ekonomiyi canlandırmak, Türk iş insanlarının öncelikli hedefleri arasında olmalıdır. Bu alanda Almanya’dan sağlayacakları teşvikler konusunda IHK ve HWK’lardan destek alabilirler.

İkincisi, Türk iş insanlarının Almanya'daki ticaret ağlarını genişletmeleri gerekmektedir. Türkiye ile Almanya arasındaki ticaret hacmi oldukça büyüktür ve Türk iş insanları, bu ticaret ilişkisinden en iyi şekilde faydalanabilirler. Var olan ticaret ağlarını güçlendirerek yeni ortaklıklar kurmak ve işbirliği olanaklarını artırmak, Türk iş insanlarının Almanya'daki etkinliklerini artırabilir ve böylece ekonomik kalkınmaya katkı sağlayabilirler.

 

Üçüncüsü, Türk iş insanları nın Almanya'da yenilik ve girişimcilik ruhunu teşvik etmeleri önemlidir. Yenilikçi fikirler ve cesur girişimler, ekonomik büyümenin temelini oluşturur. Türk iş insanları, kendi girişimcilik deneyimlerini paylaşarak ve genç girişimcilere mentorluk yaparak, Almanya'nın girişimcilik ekosisteminin güçlenmesine katkı sağlayabilirler. Ayrıca, Ar-Ge çalışmalarına ve yenilikçi projelere yatırım yaparak, Almanya'nın teknolojik ve endüstriyel altyapısını güçlendirebilirler.

 

Son olarak, Türk iş insanlarının Almanya'da sosyal ve kültürel entegrasyona önem vermesi gerekmektedir. Yerel topluluklarla etkileşim halinde olmak, Almanya'da uzun vadeli bir iş kariyeri inşa etmenin anahtarıdır. Dil becerilerini geliştirmek, yerel kültürü anlamak ve toplumun bir parçası olmak, Türk iş insanlarının Almanya'da başarılı olmalarını sağlayacaktır.

 

Sonuç olarak, Almanya'da Türk iş insanları, ülkenin ekonomik kalkınmasında önemli bir role sahiptirler. Yeni iş fırsatları yaratmak, ticaret ağlarını genişletmek, yenilik ve girişimcilik ruhunu teşvik etmek ve sosyal entegrasyona önem vermek gibi stratejilerle Türk iş insanları, Almanya'nın ekono mik başarısına önemli katkılarda bulunabilirler. Bu nedenle, Almanya'nın göçmen iş gücünü desteklemesi ve teşvik etmesi, ülkenin sürdürülebilir ekonomik büyümesi için hayati öneme sahiptir.

 

Bu vesile ile okucularımızın Ramazanını içtenlikle kutluyorum.